- Kabul Koşulları
-
- Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Adaylar için
-
Alan İçi Adaylar İçin Başvuru Şartları
- Programa başvurabilmek için adayın aşağıda belirtilen lisans programlarının birinden 4’lük sisteme göre 2,50 ve üzeri; veya 100’lük sisteme göre 65 ve üzeri puan ortalaması ile mezun olması gerekmektedir.
- Yüksek din öğretimi yapan (İslami İlimler, İlahiyat, Din kültürü ve Ahlak Bilgisi vb.) Lisans programlarından mezun olmak.
- Adayın ALES (EA-SÖZEL) puanının en az 65 olması veya Eşdeğerliliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilen bir sınavdan en az buna eşdeğer bir puanı olması
- YDS/e-YDS veya YÖKDİL sınavlarının herhangi birinden en az 50 puan veya Eşdeğerliliği Yükseköğretim Kurulunca kabul edilen bir sınavdan en az buna eşdeğer bir puan almış olmak.
- Yapılacak olan Bilimsel Değerlendirme sınavından (yazılı ve/veya sözlü) en az 65 puan almış olmak.
- Genel Değerlendirme sonucu en az 65 puana sahip olmak.
- Uluslararası Adaylar için
-
- Programa başvuran adayın hangi lisans programından mezun olması gerektiği, mezuniyet ortalamasının ve (Türkçe dışında yabancı dil şartı olan programlar için) yabancı dil puanının yeterli olup olmadığı Anabilim Dalı Başkanlıklarınca oluşturulan en az 3 kişilik Uluslararası Lisansüstü Öğrenci Kabul Komisyonu tarafından değerlendirilir.
- Türkçe dil yeterliğine sahip olmak. (Türkiye'de bir Yüksek Öğretim Kurumundan mezun olan yabancı uyruklu öğrencilerde Türkçe dil şartı aranmaz. Bunun dışındaki adayların lisansüstü eğitimlerine başlayabilmeleri için, TÖMER, DİLMER veya TYS gibi Türkçe yeterlilik sınavlarından alacakları en az C1 düzeyinde Türkçe bildiğine dair belgeye sahip olmaları gerekir. Bu belgelerden herhangi birisini ibraz edemeyen adaylar en fazla iki dönem olan Türkçe hazırlık programlarına yönlendirilir.)
- Programın öğrenim ücreti ödenmelidir. Güncel öğrenim ücretleri için tıklayınız.
- Yatay Geçiş
-
- Programın en güncel asgari başvuru şartlarını sağlıyor olmak.
- İlgili Yüksek Lisans programına kayıtlı olmak.
- Öğrenim gördüğü Yüksek Lisans genel not ortalamasının 4’lük sisteme göre 2,50 ve üzeri olması gerekmektedir
- Mevcut kayıtlı olduğu programda en az bir yarıyılını tamamlamış olmak.
- Bulunduğu programın tamamlanabilmesi için azami öğrenim süresinin yarısını henüz tamamlamamış olmak.
- Disiplin cezası almamış olmak.
- Ayrılacağı lisansüstü programındaki geçiş yapacağı yarıyıla kadar olan derslerinin tümünü normal süresi içinde başarmış olmak.
- Müfredat
-
Dersler için tıklayınız.
- Program Koordinatörü ve İletişim
-
Prof. Dr. Metin ÖZDEMİR
metin.ozdemir@asbu.edu.tr
+90 312 596 48 12
- Başvuru
-
- Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı Adaylar için
-
- Başvuruda gerekli belgeler için tıklayınız.
- Online başvuru sayfası için tıklayınız.
Başvuru sayfası programlara başvuruların kabul edildiği dönemde aktif hâle gelmektedir.
Başvuru Takvimi ve Değerlendirme
Başvuru takvimi için tıklayınız.
Başvuruların ön değerlendirmesi için ALES puanının %50’si ve mezuniyet ortalamasının %50’si alınarak yapılan sıralama sonucu, kontenjanın beş katına kadar aday bilimsel değerlendirme sınavına çağrılabilir. Sıralamada, ondalık sayılarda virgülden sonraki üç basamak dikkate alınır. Sıralamaya göre son sırada aynı puana sahip birden fazla adayın olması halinde, bu adayların tamamı giriş sınavına çağrılır.
Başvurular kabul edildikten sonra ilan edilen tarihte bilimsel değerlendirme sınavı yapılır. Programa başvuranların başarı durumu, ALES puanının %50’si, mezuniyet ortalamasının %20’si ve bilimsel değerlendirme sınav notunun %30’u dikkate alınarak belirlenir. Değerlendirme sonucu 65 tam ve üzeri puana sahip adaylar başarılı kabul edilir. Başarılı adayların kendi içinde sıralaması genel değerlendirme puanına göre yapılır (Genel değerlendirme puanının eşitliği halinde, bilimsel değerlendirme sınavının puanı dikkate alınır) ve kontenjan sayısı kadar asıl ve kontenjan sayısının iki katı kadar yedek aday, programın yürütüldüğü Enstitünün web sitesinde ilan edilir.
- Uluslararası Adaylar için
-
- Başvuruda gerekli belgeler için tıklayınız.
- Online başvuru sayfası için tıklayınız.
Başvuru Takvimi ve Değerlendirme
Başvuru takvimi için tıklayınız.
Başvuruların değerlendirilmesi, programın kabul kriterleri ve uluslararası öğrenci kotası dikkate alınarak yapılmaktadır. Değerlendirme sonucu adayın e-posta adresine gönderilmektedir.
“Allah’ın zâtından ve sıfatlarından, nübüvvet konularından, başlangıç ve sonuç itibariyle kâinatın hallerinden İslâm kanunu üzere bahseden bir ilim” şeklinde tanımlanan kelam ilmi, ilk asırların itibaren İslâm akâidinin; müslüman bireyler ile İslâm toplumlarının ortak hafızasında yerleşik ve sistematik bir bütün haline gelmesinde önemli bir görev ifa etmiştir. Kelam ilmi ortak bir akıl, ortak bir vicdan ve ortak bir dilin şekillenmesinde etkin olmuş; akıl ve nakil dengesini oluşturmaya çalışmış ve bu konuda diğer İslâmî ilimlere önemli bir kaynak olmuştur. Kelam ilmi, ilk asırlarda itibaren müslüman toplumun ve bireylerinin sosyal ve teolojik sorunlarını dinî ve aklî zaviyeden çözmeye çalışmış ve büyük bir tecrübî birikim ortaya koymuştur. Tedricî bir gelişim gösteren kelam ilmi ilk asırlarda sosyal tezahürleri olan sorunların yanı sıra Allah’ın zâtı, sıfatları ve fiilleri gibi ilâhiyât konularını da muhtevasına katmıştır. Özellikle fetihlerle birlikte müslümanların farklı kültür ve medeniyetlerle mülaki olması akabinde karşılaştıkları meydan okumalara Muʿtezilî kelamcıların geliştirdikleri kelâm metodu üzerinden yanıt verilmiş ve Mutezile’nin bu metodu Ehl-i sünnet kelamcılar tarafından bazı taʿdiller yapılarak kullanılmış ve böylece İslâm akâidi temellendirilmiştir. Gazzâlî ile birlikte mantık ilminin kelâm ilmine entegre edilmesi, kelamın konusunun varlık olması yönüyle genişlemesi ve felsefî konuların kelama dahil olmasıyla kelâm ilmi, metafizik bir hüviyete bürünmüştür. Gazzâlî’nin de işaret ettiği bu metafizik vurgu, diğer İslâmî ilimlere de metafizik bir temel sağlamıştır. Kelam tarihi nazarı dikkate alındığında kelam ilminin İslâm medeniyetinin Allah, insan ve kâinat tasavvurunun inşasında merkezî bir role sahip olduğu yadsınamaz. Kelam ilmi bu bağlamda akıl ve nakil birlikteliğinden hareket ederek evreni ara varlıklardan, büyüden ve vasıtalardan arındırarak tenzihci bir Allah algısının inşa edilmesinin yanı sıra insanın sorumluluğunu da temellendirerek insanı sorumlu bir fail konumuna yerleştirmiştir. Aynı şekilde evrenin de bir yaratıcı tarafından yaratılmış olduğu ve evrenin bilgisinin mümkün olduğu ortaya konmuştur. İslâm medeniyetin bu üçlü sacayağı sahih bir tasavvurla inşa edildikten sonra diğer sosyal, teolojik ve ferdî sorunlar da buradan hareketle çözümlenmiştir. Söz gelimi kader konusunda kelam ilmi bir taraftan naslarda belirtilen ve Allah’ın her şeyin gerçek sebebi ve yaratıcı olduğu ilkesini korurken diğer taraftan insanın irade ve fiil özgürlüğünü bu ilkeye halel getirmeksizin çözmeye çalışmıştır. Böylece bir taraftan Allah’ın aşkınlığı korunurken diğer taraftan da insanın özgürlüğü ve dolayısıyla mesuliyeti ispat edilerek mutedil bir insan modeli ve algısı oluşturulmaya çalışılmıştır. Modern döneme gelindiğinde modernite başta olmak üzere Müslümanların karşılaştıkları çağdaş sorunlara paralel olarak kelam ilminin bilgi birikimi gözden geçirilmiş ve kelama çağın inanç ve bazı sosyal nitelikteki konuları da dâhil olmuştur. Kelamın bu yönü dikkate alındığında kelamın çağın zaman ve mekân koordinatlarını itibara aldığı, kendisini sorunlardan tecrit etmediği; toplum ve bireylerin sorunlarından kendisini soyutlamadığı söylenebilir.
Bu şekilde ifade edilen kelam tarihi ve bilgi birikiminden hareketle şunlar söylenebilir: Kelam ilmi bağımsız bir ilim olarak çağlar boyunca Müslümanların dinî inançlarını temellendirmiş ve bu inançları makul bir dizge haline getirmiştir. Kelam ilmi, İslâm medeniyetini şekillenmesinde ve diğer medeniyetler karşısında varlık kazanıp yetkinleşmesine inkâr edilemez nazarî bir çerçeve ve pratik ortaya koymuştur. Dolayısıyla kelam ilminin İslâm medeniyetinin düşünce altyapısının mukavvim unsuru olmuştur. Günümüzde ise kelam disiplini; hem klasik hem de klasik sonrası bilgi birikimini kullanarak çağdaş dönemde varlık, bilgi ve ahlak problemlerini analitik ve hermenötik metotlarla tartışıp İslam’ın öngördüğü metafizik söyleme ulaştırma çabası içerisindedir. Bu sürekliliğin en bariz tezahürü ise kelam Anabilim Dalında hazırlanan tezler, makaleler, kitaplar, sempozyum, paneller bilimsel ve akademik çalışmalardır.
Türkiye’de Kelam ilminin bir anabilim dalı olarak akademik bir seviyede faaliyet gösterdiği öğretim kurumları İlahiyat Fakülteleri, İslami İlimler Fakülteleri ve Sosyal Bilimler ile İslami Araştırmalar Enstitüleridir. Bu bağlamda Kelam ilmi alanında akademik faaliyetler yürüten mevcut öğretim üyelerimiz Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi bünyesinde bulunan İslami Araştırmalar Enstitüsü’nde görev yapmaktadır. Temel İslam Bilimleri arasında yer alan Kelam bilim dalının müstakil olarak bir program içerisinde yer alması, gerek bilim dalının öğretim üyeleri açısından gerekse programa kayıt yapacak öğrenciler açısından alan içi uzmanlaşmanın artmasında etkin rol oynayacaktır. Böylece kelam anabilim dalının uzmanlaşma hususunda önemli bir aşamayı sağlamış olacaktır.